29 Ekim 2011 Cumartesi

Hastalık Konuşturur Kan Kusturur

Hadi ulan yazam dedim ve geldim dostlarım canlarım ve amın oğlu esteban. Son günlerde ne oldu bilmiyorum sanırım pompaya çok vakit ayırıyorum ve yazamıyorum, el ayaktan düştüm çok çalışan mart kedilerine döndüm. Bir bakıma kendime de çalışsam yoruyor be amın oğlu esteban ne yapsak da kurtulsak şundan okutsak kurşun felan döktürsek diyorum da yine de olmuyor seni kalbime gömdüm amın oğlu esteban. Şaka bir yana acayip hastayım dostlarım kuşum ötmüyor desem yeridir,şu aralar sadece işemek için kullanıyorum ne bir yanardağ etkisi ne bir akışkan lav etkisi yok yani ne yapalım elden de gelmiyor artık. Niye küfürlü yazıyosun diye sordum şimdi kendim kendime de cevabı yedim beynime. Ne olduğunu söylemeyeceğim okuyucu çatla da patla. Al şimdi de öksürük tuttu. Ne oldum bende bilmiyorum bu kadar. Doktora da gitmiyorum şimdi gidicem ve bana gripsin şusun busun ötecek. Alınmasın tüm doktorlar benim sadece Ahmet Hocaya gıcığım var. Amın oğlu her gittiğimde soğuk tavırlar rapor yazmamalar felan. Bi gün gidicem 6 patlar ile koyucam masaya rus rulet oynayacam ibneyle. Neyse dostlarım lafı gevelemeden olayı önünüze getiriyorum.

Şimdi gördüğünüz şu nacizane yazar kardeşimizin 3 aylık ömrü kalmış. Yani Adriana'yı götürdün götürdün, götüremedin gittin hesabı. Diyorum Allah rızası için bu Kurban Bayramı da yakınken aramızda toplayalım paramızı ya cemaat-ı müslimin siz buluşmayı ayarlayın ben ayarı veririm. Müslüman kardeşlerim dedim de aklıma hemencecik Kaddafi'nin kıçına sokulan demir geldi. İnsan insana bunu yapar mı dedirtiyor resmen Allahu Ekber sesleri arasında. O değilde kardeş kardeşin kıçına demir sokar mı ya? Neyse bugün Kaddafinin götüne demir sokanların, yarın anasına avradına bacısına amerikan yarrakları girecek haberleri yok ibnelerin. Her ne olursa olsun bir liderin sonu bu şekilde olmamalıydı. Yakalayan ibneye de ödül olarak cep telefonu vermişler. Adam da sevinmiş ya, hayret ediyorum dostlarım bu ne aptallık bu ne cahilliktir. Bir söz vardır, hayvanlar doğar ama insanlar eğitilir diye çok ama çok hak verdiğim bir sözdür. Sözü eğitim sistemimize değindirmeden böyle sürttürmeden geçemeyeceğim. Arkadaşım bir kere güzel caaaaanığm ülkemde insanları alanında uzmanlaştırmaya götüren bir sistem kesinlikle söz konusu değildir. Bu yüzden burdan sesleniyorum yetkili mercilere '' Alın eğitim sisteminizi götünüze sokun. Ben gidiyorum..'' Gitmedim. Ama gideceğim arkadaşım. Bu ülkenin budalalarıyla uğraşacak vaktim de sabrım da yok. Diyorum ki '' Carpe Diem! Memento mori..'' Birde şu toplum baskısı dediğimiz insanları sorgulamayı ve araştırmayı zehir eden şey. Tiksiniyorum senden. Dünyalı dostum, tam olarak anlamadın galiba: tik-si-ni-yo-rum! Dünya demişken ve hastalık konusu da geçmişken size bir kaç şey anlatacağım. Evrenin hastalıklı çocuklarından biri Dünya. Kendi kendini yok eden bir virüse yani insanlığa sahip. Tanrı evreni 6 günde yarattı. 5. gün hayvanlar bitkiler gezegenler herşey tamamlandı ve dedi ki 6. güne girerken birde bunları çekip çevirecek, gerektiğinde yok edecek bir varlık olmalı. Ve insanı yarattı. O günden bu güne tıpkı sex yaparken bulaşan ilk virüslü aids hücresinin zamanla vücutta çoğalması gibi dünyada çoğaldık. Kimi zaman insanlar savaş yapıyor, ben buna evren hastalıklı çocuğu dünyaya antibiyotik verdi diyorum. Çünkü insanlar bu savaşlarda birbirlerini öldürüyor. Tıpkı vücuda verilen antibiyotiğin diğer virüslerle savaşması gibi. Ve sanırım gün gelecek ve hastalıklı çocuk bir gün ölecek. Bakir kalanların vay haline diyor bu konu bahsini bu şekilde son bulduruyorum arkadaşlar dostlar..

Esenle ve Sağlıcakla Kalın..
Tschüs..

2 yorum: