10 Kasım 2016 Perşembe

Evren ft Bazı Birşeyler (Palpatine Remix)

Bir kişinin kendini karşındakinin yerine koyabilmesi için önce kendisinin yok olması gerekir. Bu yüzden 6 7 aydır buralarda değilim. Tam olarak nerede olduğumu kendim de bilmediğim gibi ortada yaşamış olduğum duygu yoksunluğuna gerçekten hak veriyorum. Fizyolojik olarak hissettiğim şeylerin sonuna kadar yanındayım ayrıca. Ama bunu gerçekten neden yapıyorum bilmiyorum. Niye yani neden yok oldum birazdan bunun idrakına, kamu yararı için varacağım.

Öncelikle şunu belirteyim, aranızda beni parayla satın alabileceğini düşünenler varsa hiç de yanılmıyorlar. Bunun sağlamasını daha sonra yapabiliriz hesap numaramı özelden paylaşacağım. Konuya dönelim, son zamanlarda nasıl ülkücü oldum öncelikle bundan bahsedelim. Bir gün ödemişten evime dönüyorum. Birkaç işim vardı onları hallettikten sonra garaja doğru giderken yolda arkadaşım vesilesiyle arkadaş olduğum Ali ile karşılaştım. Ali sıkı ülkücü bir arkadaş neyse. Gördük birbirimizi tokalaştık sarıldık kafa felan attık birbirimize güzelce. Ardından dedi bu bana işte nereye böyle diye. Bende dedim işte hacı birkaç işim vardı onları hallettim şimdi dönüyorum evime. Bu da demesin mi aa ne güzel ben de gidiyorum beydağa. Sordum tabi ne gibi bir işin var beydağda acaba ne olabilir çünkü baya merak ettim. Ülkü ocaklarının düzenlediği toplu sünnet törenine gidiyormuş. Atla arabaya gidelim beraber dedi ben de tamam dedim bindim arabaya. Yolda üç beş sohbet ettik geldik beydağına konvoy ile birlikte. İndik arabadan beraber.  Oradan birkaç arkadaş mehter takımı ile yürüyüş olduğunu ona katılmamız gerektiğini söyledi. Böyle bir gerekliliğin beni ne derece etkilediğini kendimde hiç sorgulamadan çıktık yola mehter takımı ve 30 40 kişilik grupla yürüyoruz. Baya bi yürüdük sonra çarşının ortasına gelince aralarından biri durdu -galiba alfa kurt-. Gitti mehteri de durdurdu felan neyse ben etrafımda olan bitene anlam vermeye çalışırken birden bire tekbir getirmeye başladık sonrasında bu yürüyüşü durduran abi çıktı başladı ülkücü yeminini etmeye. Tabi eller kurt vaziyeti almış durumda indiremiyorum çünkü tedirginim. Tıpkı bir bukalemun gibi bulunduğum ortama uyum sağlamak durumunda kaldım bağırıyoruz çağırıyoruz felan toplam desibel tahminim bi 95 100 dB var. Bu sırada yemin tamamlandı ve benim bıyıklarım uzadı kaşlarım çatıldı ne olduğunu anlamadan. Ardından tabi yemini ettiren abi kıyafetlerini parçaladı ve dolunay eşliğinde kurtadama dönüştü. Bu sırada hadi dediler bu kadar yeter yürümeye devam daha sünnet münnet var pilav yiyeceğiz. Devam ettik yürümeye sünnet yerine geldik bende tabi başkoymuşum türkiyemin yoluna türküsünü mırıldanıyorum içimde. Arada aspanda bürküt jerde kökböri bol felan diyorum. Sünnet oldu sonra dağıldık, o günden beri ülkücüyüm çünkü bizde geri vites yok, biz de böyle bir delikanlıyız. Ama tabi şaşkınım yani herşey bir anda yaşandı oldu bittiye geldi. Biraz emrivaki gibi olmuş olsa da bu durumdan bir şikayetim yok. Pasif olarak ülkücülüğüme devam ediyorum. Sonuçta yemin felan ettik yani o kadar da şey değiliz. Şimdi bunun gibi tabi örnekleri çoğaltmak mümkün fakat olayın benim için ifade ettiği şeye değinmek istiyorum. Öncelikle herşeyin her halini sevmek lazım. Daha önce de dediğim gibi kendimde olmadığım için ne yaptığımın gerçekten hiçbir önemi yok, o gün orada büyük başkan palpatine olsaydı deseydi ki hacı gel dark side a takılırız felan, onu da geri çevirmezdim. Peki neden bunu yapıyorum onu da açıklığa kavuşturalım. Evrenin absürdlüğünü kabullenmek bunu gerektirir. Sisifosa o taşı tepeye taşıyacaksın dediklerinde hayır mı dedi? Aksine, o koca yürekli delikanlı bunun saçmalığının farkındaydı ve o taş her seferinde geriye yuvarlandı ve o da tekrar tepeye taşıdı. Evrenle bir olup ona karşı aslında başlattığımız bu pasif direniş hareketimiz, onu  çıldırtıyor ve ben bundan zevk alıyorum. Çünkü evren aşırı şımarık bir çocuk ve aslında dediklerinin tersinin yapılmasından hoşlanıyor. Bu yüzden onun dediklerini yapmak yapılabilecek en iyi hamle. Benim bireysel kararlarımın onun ağzından köpükler saçarak sinirlenmesine yol açtığının farkındayım, fakat ortalarda gözükmeyerek bu yükümlülükten kaçıp küçük hesaplarla mutlu olmayı kendime ödev bildim. Bir gün hepsi toplanacak ve evrene orta parmağımı gösterecek kadar olacaklar. Benim insanlığı kurtaracak bir gücüm yok, ben bir enerjiyim ve evren de bunu iyi biliyor. Bu yüzden sıkmayın canınızı herşey olacağı yere varır.

Umarım karar vermek ve birşeyler hakkında hayır diyebilmek bisiklete binmek gibidir, yoksa gelecekte sorun yaşayabilirim.